Anasayfa İletişim K.D.HİZBULLAH Konuk Defteri Ankete Katıl

ANA MENÜ

HS İLMİYE

SON DAKİKA

EŞREFTEN ESFELE

VAN ŞEHİDLERİ

ŞEHİDLER ALBÜMÜ

SİTE ANKETİ

K.D.HİZBULLAH

AZİZ ŞEHİDLER

SON DAKİKA

TAKVİM

HÜSEYNİ SEVDA


Zillet Bizden Uzaktir | Hizbullah | Hüseyni Sevdam - Haberler | Hizbullahi Hareketin Şehidleri

sehid rehberin mucadelesi ve susa tavri

Şehid Rehber’in Kendisine Yarışır SUSA Tavrı


Hüseyni Sevda sitesinde yayınlanan Şehid Rehber “Hüseyin Velioğlu’nun Hayatı ve Mücadelesi” adlı yazı dizisinin 20. Bölümü yayınlandı.

Yazı dizisinde göze çarpan en ilginç ayrıntı ise Susa Katliamı üzerine mürted örgüte verilecek karşılık ile ilgili Şehid Rehber’in yine kendisine yarışır bir şekilde Hizbullahi bir duruş sergilediği bölüm idi.
 

Mürted Örgüt elemanlarının Kürdistan gerçeklerinden uzak “Bolşevik rüyalar gördüğü” bir zaman diliminde tamda kendilerine yarışır bir şekilde Camii ehli dindar insanlara karşı işledikleri Susa Camii Katliamı, Hizbullah Cemaati’nde de büyük bir yankı uyandırmış ve verilecek karşılık ile ilgili istişareler yapılmaya başlanmış.
 

“PKK’dan Ne Farkımız Kalır?”

Yazı dizisinde bu istişareler ile ilgili verilen bilgide Molla M.V.’nin aktarımı ile Şehid Rehber’in tavrı şöyle anlatılır: “Şehid Rehber Susa Katliamından sonra bazı arkadaşları çağırmıştı. Bu katliama nasıl bir karşılık verelim veya hareket tarzımız nasıl olsun diye onlarla istişare etmişti. Bir arkadaş; “Biz Silvan’daki PKK’lilerin kahvelerini basıp bomba ve keleşlerle tarayalım, içerdekilerden kimse sağ kalmasın. Böylece onlara ders olur ve bir daha böyle bir şeye cesaret etmezler” diyerek önerisini söylemişti. Ancak Şehid Rehber bu görüşe karşı çıkarak; “Böyle olur mu, oraya PKK’li olmayan masum bir insan da gitmiş olabilir. Orada bulunan herkes PKK’lidir diye bir hüküm ortaya koyamayız. Biz de onlar gibi masum insanları öldürürsek onlardan ne farkımız kalır? Bu şer’i ölçümüze uymaz. Bizim acelemiz yoktur. Durumu araştırıp soruşturacağız. İstihbaratını toplayacağız. Olaya müdahalesi olanları tek tek tespit edip cezalandıracağız, Allah’ın izniyle en güzel şekilde karşılık vereceğiz” demişti.”
 

İşte Hizbullahi hareketi fedakâr arkadaşları ile beraber kuran, sevk ve idare eden bir liderin kendine yarışır tavrı. En duygusal ve üzüntülü halinde dahi şer’i kuralları göz ardı etmeyerek sorumluluğun ağır yükünü omuzlarında hisseden efsanevi önder.
 

Hizbullahi hareketin sevk ve idaresini bir türlü anlayamayıp ta ha bire bir yerlere yaftalamaya çalışanlar, önce şehid Rehberi tanımış olsalardı ne kadar da ebleh bir hal içinde olduklarını belki anlayabileceklerdi.
 

“Düşmanımızı Rejime İhbar Etmeyiz”

 Şehid Rehber’in bu tutumunun yalnız bir yerde veya bir olay ile sınırlı olmadığı yazı dizsinde yine göze çarpan ayrıntılardan biri.
 

Yazı dizisinde bu kez de Ş. B. adlı Hizbullah Cemaat’ı mensubunun aktarımı ile şöyle bir anekdot aktarılmaktadır: “Susa cami katliamından hemen sonra idi. Şehid Rehber’e olayla ilgili bilgi vermek için gidilmişti. Aynı gün Cemaate; bir grup PKK militanının Silvan’ın ……… köyünde, ………. yerde bulunan bir sığınakta oldukları istihbaratı gelmişti. Gelen istihbarat, bunların katliamı gerçekleştiren ekip olduğu yönündeydi. Bunun üzerine Şehid Rehber ile görüşmeye gittim. Kendisi, olayı ve son durumu teferruatlı bir şekilde sordu. Durumu ve aldığımız istihbaratı anlattım. Oraya yönelik ne yapılabileceğini sorduğunda ise ben; “O mıntıka kontrolümüzde değil, ayrıca köyün coğrafi konumu ve sığınağın olduğu yerde eylem yapabilecek kadar hazırlığımız yoktur. Ancak bilgiyi getiren köylüler, eğer Cemaat müdahale etmezse onları askere ihbar edebileceklerini söylemişler” dedim. Bunun üzerine Şehid Rehber; “Hayır! Başımıza ne gelirse gelsin, biz hiçbir zaman ve şartta, düşmanımızı rejime ihbar etmeyiz. Kendimiz yapabiliyorsak yaparız, yoksa ihbar etme yoluna asla başvurmayız. Bu bizim anlayış ve karakterimiz değildir. O köylülere de bu şekilde söyleyin” dedi.
 

İşte “Zillet bizden uzaktır” şiarını bayraklaştıran Hz. Hüseyin (r.a.) efendimizin günümüz varislerinden yine bir Hüseyn’in izzeti, zillete tercih etmesi ve “Zillet bizden uzaktır” bayrağını tekrardan dalgalandırması. Düşmanına dahi İslami ahlak ve anlayışa yarışır bir şekilde muamele etmesi.
 

Mürted örgütün kendisini dev aynada gördüğü ve kendisi dışında hiçbir harekete hayat hakkı tanımadığı bir dönemde gerçekleşen Susa Katliamı, kendilerine “Stalin”i örnek alanların ne kadar vahşileşebileceğinin açık bir kanıtıydı.
 

Ancak Hizbullahi hareket bellerini kıracak şekilde karşılık verince veya Şehid Rehber’in tabiri ile “Olaya müdahalesi olanların tek tek tespit edilip cezalandırılması” ile neye uğradıklarını şaşırmış ve zilletli bir şekilde Hizbullahileri “rejime ihbar etmeye” başlamışlardı.  
 

İşte İslam’ın ve Kürdistan’ın gerçeklerini çok iyi okuyan ve ona göre amel eden efsanevi bir önder ve O’nun arkasında bırakmış olduğu Rahmet Cemaat’inin tavrı.
 

Lider ve Cemaat’ın tavrı, “şahs-ı nev’ilerine münhasır” bir tavır ve tutum olmuştur.
 

Şehid Rehberin ruhu şad mekanı Cennet olsun.
 

 


Paylaş

 Yukarı git 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol