Anasayfa İletişim K.D.HİZBULLAH Konuk Defteri Ankete Katıl

ANA MENÜ

HS İLMİYE

SON DAKİKA

EŞREFTEN ESFELE

VAN ŞEHİDLERİ

ŞEHİDLER ALBÜMÜ

SİTE ANKETİ

K.D.HİZBULLAH

AZİZ ŞEHİDLER

SON DAKİKA

TAKVİM

HÜSEYNİ SEVDA


Zillet Bizden Uzaktir | Hizbullah | Hüseyni Sevdam - Haberler | Hizbullahi Hareketin Şehidleri

hizbullah pkk catismasi oncesinde pkk nin islami kesimlere baskisi

HİZBULLAH-PKK ÇATIŞMASI ÖNCESİNDE PKK’NİN İSLAMİ KESİM ÜZERİNDEKİ BASKILARI


Hizbullah-PKK çatışmasının henüz başlamadığı ve Cemaatın bölgede etkin bir şekilde varlığını ortaya koymadığı 1991 öncesi dönemde, bölge halkı üzerinde var olan PKK’nin genel baskısına ilaveten, birçok İslami grup ve şahsiyet, İslami inanç ve düşüncelerinden dolayı özellikle PKK’nin şiddetli baskılarına maruz kalıyordu. Hiçbir cemaatsel faaliyetleri olmayan ve hiçbir gruba bağlı bulunmayan birçok Müslüman, sadece İslami kimlik, inanç, düşünce ve yaşamlarından dolayı PKK’nin boy hedefi oluyordu. O dönemde bu özelliklerinden dolayı birçok İslami şahsiyet, bölgenin muhtelif yerlerinde PKK’nin saldırısına uğrayıp hayatını kaybetti. Aynı şekilde, PKK’nin baskı ve dayatmalarına tahammül edemeyen bir çok Müslüman, içleri kan ağlayarak aileleriyle beraber bölgeyi terk edip Batı illerine göç etmek zorunda kaldı. O dönemde bölgede bulunan ve bu duruma tanık olan veya yaşayan bütün Müslüman fert ve gruplar, o günlerin zorluklarını, İslami kimliklerinden dolayı maruz kaldıkları hakaret, baskı ve zulmü çok iyi bilir ve hatırlarlar.

Bütün zorluk ve sıkıntılara sabredip bölgeyi terk etmeyen Müslümanlar ise, PKK’nin bitmek bilmeyen dayatmaları ve ağır baskıları altında yaşamak zorundaydılar. Her an PKK’nin saldırısına uğrama ve öldürülme korkusuyla adeta esir hayatı yaşıyorlardı. Bu Müslümanların çoğu fert olduklarından ve kendilerine sahip çıkıp korumaya alacak organize bir cemaat gücüne sahip olmadıklarından, korumasız ve çaresiz bir şekilde PKK’nin bütün istek ve baskılarına boyun eğmek zorunda kalıyorlardı. PKK, istediği zaman vergilendirme veya cezalandırma adı altında bunlardan yüklü miktarda para istiyor, istediği zaman evlerine veya köylerine gidip onlardan istifade ediyordu. Ayrıca askere alma adı altında erkek veya kız çocuklarının PKK’ye katılması için baskılar yapıyor, bazen de zorla alıp dağa çıkarıyordu. PKK’nin bütün isteklerine boyun eğmelerine, bütün bu baskı ve zulme katlanmalarına rağmen PKK, bunları düşman olarak görmeye devam ediyor ve üzerlerindeki baskısını hiçbir zaman azaltmıyordu.

Bu Müslüman fert ve gruplar, İslami düşünceleri gereği Kemalist rejimi sevmeyen ve rejime karşı olan insanlardı. Rejimle hiçbir düşünsel veya organik ilişkileri olmayan bu insanlar, değişik dönemlerde İslami düşüncelerinden dolayı rejimin baskılarına maruz kalmış ve mağdur edilmişlerdi. Buna rağmen, sürekli olarak PKK tarafından gerici, işbirlikçi, ajan, hain veya devlet taraftarı olmakla itham edilerek suçlanıyorlardı. PKK, bunlardan hiçbir maddi zarar görmediği gibi, PKK’nin faaliyetlerini engelleyebilecek bir durumda da değillerdi. Bu insanlar, sadece İslami inanç, düşünce ve yaşantılarından dolayı PKK’nin hedefi oluyorlardı. PKK, Materyalist ilhadi ideolojisi gereği bu Müslümanların varlığına tahammül edemiyor ve her fırsatta bunlara karşı tavır ve uygulamalarıyla değişik şekillerde kin ve nefretini ortaya koyuyordu.

Bölgede bulunan bütün İslami gruplar; Nurcular, tarikatçılar, İslami vakıf, dernek ve partiler, PKK’nin baskılarına maruz kalıyorlardı. Bölgede meydana gelen kaos ve korku ortamında etkisiz hale getirilmiş, pasifleştirilmiş ve sindirilmiş bir şekilde silik bir hayat yaşıyorlardı. PKK’nin tehdit, şantaj, itham ve her türlü fiili baskı ve dayatmalarıyla faaliyetleri engelleniyordu. TC ve PKK çatışmasının meydana getirdiği zulüm, baskı ve gerginlik ortamında etkisizleştirilmiş ve hiçbir ciddi faaliyet yürütemez hale gelmişlerdi. Bölgenin değişik yerlerinde Müslüman şahsiyetlere yönelik silahlı eylemler yapılıyor, bazıları gündüz sokak ortasında öldürülüyordu. Öldürülen bu mazlum insanlara PKK’nin korkusundan akrabaları ve yakın arkadaşları dahil hiç kimse sahip çıkamıyor veya taziyelerine gitmeye cesaret edemiyordu.

Sadece Kürdistan’da değil, Kürtlerin yoğun olarak göç edip yaşadıkları İstanbul, İzmir ve Akdeniz gibi yerleşim alanlarında yaşayan Müslüman Kürtler de aynı şekilde PKK’nin baskılarına, tehditlerine ve saldırılarına maruz kalıyorlardı. Buralarda da İslami inanç, düşünce ve faaliyetlerinden dolayı bir çok Müslüman PKK’nin silahlı saldırıları sonucu hayatını kaybetti. Adana gibi metropol bir şehirde PKK’nin saldırısı sonucu vurulan bazı RP mensubu Kürdistanlı Müslümanlar hastaneye kaldırılamadıkları için kan kaybından hayatlarını kaybettiler. Bu mazlum Müslümanlara, bağlı bulundukları RP dahil korkudan kimse sahip çıkamıyor ve cenazelerini kaldıramıyordu. İslami inanç, düşünce ve kimliklerinden dolayı PKK’ye boyun eğmeyip mazlum bir şekilde vurulan bu Müslümanlara Cemaat, İslami sorumluluğu gereği sahip çıkıp cenazelerini kaldırıyor ve onlar için cenaze merasimi düzenleyerek şer’i görevini yerine getiriyordu.


[ Geri Dön ]


Paylaş

 Yukarı git 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol