Anasayfa İletişim K.D.HİZBULLAH Konuk Defteri Ankete Katıl

ANA MENÜ

HS İLMİYE

SON DAKİKA

EŞREFTEN ESFELE

VAN ŞEHİDLERİ

ŞEHİDLER ALBÜMÜ

SİTE ANKETİ

K.D.HİZBULLAH

AZİZ ŞEHİDLER

SON DAKİKA

TAKVİM

HÜSEYNİ SEVDA


Zillet Bizden Uzaktir | Hizbullah | Hüseyni Sevdam - Haberler | Hizbullahi Hareketin Şehidleri

tc ve pkk catisma ortaminda iki ates arasinda kalan bolge halkinin cektigi sikintilar

TC-PKK ÇATIŞMA ORTAMINDA İKİ ATEŞ ARASINDA KALAN BÖLGE HALKININ ÇEKTİĞİ SIKINTILAR


1984 yılından itibaren PKK’nin TC’ye karşı başlattığı ve geliştirerek devam ettirdiği silahlı mücadele dönemiyle beraber bölge halkı, iki ateşin ortasında sıkışmış bir vaziyette kaldı. Müslüman Kürt halkının büyük çoğunluğu gayr-ı İslami ideolojik yapılarından dolayı hem TC’yi ve hem de PKK’yi sevmiyordu. Çatışmalardan uzak duran, çatışan taraflara mesafeli yaklaşan ve destek vermeyen bölge halkının bu tavrı, büyük acı çekmesine ve zorluklar yaşamasına neden oldu. Hem TC ve hem de PKK, halkı kendi yanlarına çekmek için baskı politikası uyguluyorlardı. Her ikisini de gönülden sevmeyen ve desteklemeyen bölge halkı, bu tavrının bedelini çok ağır bir şekilde ödedi. Bölge halkını korku ve baskıyla sindirip yanına çekmeyi amaçlayan TC ve PKK’nin saldırıları sonucu bölgede; çocuk, kadın, yaşlı, genç günahsız çok sayıda insan feci bir şekilde öldürüldü. PKK, TC’nin zorla koruculaştırdığı köylere veya düşman hedef olarak belirlediği yerlere baskınlar düzenleyerek, toplu öldürmeler dahil birçok insanı acımasız bir şekilde katletti. Aynı şekilde, TC tarafından birçok insan PKK’ye yardım veya yataklık iddiasıyla gözaltına alınarak, işkencelere tabi tutulup zindanlara atıldı. Bölge halkının bir kısmı bu ağır hayat şartlarına ve baskılara dayanamayıp asırlardır yaşadıkları topraklarını, köylerini ve evlerini içleri yanarak terk etmek ve Batı bölgelerine göç etmek zorunda kaldı. Sadece TC’nin değil, PKK’nin baskıları nedeniyle de çok sayıda köy boşaltıldı ve çok sayıda insan göçe zorlandı.

PKK ile hiçbir ilişkisi olmayan bir çok insan, istemediği ve karşı olduğu halde silah zoru ve ölüm korkusuyla PKK’ye yardım etmek zorunda kalıyordu. PKK tarafından bir çok ailenin erkek ve kız çocukları zorla evlerinden alınarak dağa çıkarılıyordu. Halkın büyük çoğunluğu vermek istemediği halde, cezalandırma veya vergilendirme adı altında büyük paralar ödemek zorunda bırakılıyordu. Buna karşı çıkan, para vermek istemeyen veya isteksiz davrananlar çok sert ve acımasız bir şekilde cezalandırılıyordu. Birçok insan hem PKK’yi sevmediğinden ve hem de TC’nin zulmünden korktuğu için PKK’nin evlerine veya köylerine uğramasını istemiyordu. Ancak PKK’liler, bilinçli olarak bu tip insanların köylerine veya evlerine gidiyordu. Özellikle TC, bu insanların, köylerine ve evlerine gelen PKK’lileri engelleyecek ve karşı çıkacak güçlerinin olmadığını çok iyi bildiği halde, PKK’liler evlerine veya köylerine gelmiş, buralardan ihtiyaçlarını temin etmiş suçlamasıyla çok sayıda insanı gözaltına alıp uzun süre gözaltında tutup işkence ediyor veya zindanlara atıyordu.

TC’nin silahlı kontra güçleri bazen PKK’liler gibi giyinip köylere gidiyor, kendilerini PKK’li olarak tanıtıp, bir müddet misafir kaldıktan sonra köyü terk ediyorlardı. Daha sonra, PKK’liler kılığında gittikleri bu köylere bu sefer jandarma veya özel tim olarak gidip köylülere “Aldığımız istihbarata göre buraya PKK’liler gelmiş ve siz de onları barındırmış ve yardım etmişsiniz” diyerek bu insanları gözaltına alıyorlardı. Bu şekilde, çok çirkin ve gayr-ı insani bazı taktiklerle kendilerince halkın samimiyetini ölçmeye çalışıyorlardı. Oysa ki bunlar, Kürt halkının, örf, gelenek ve kültürü gereği evine düşmanı dahi giderse onu kovmadığını, evine alıp ikramda bulunduğunu biliyorlardı. Aynı şekilde bu insanların, sevmedikleri ve istemedikleri halde köylerine giden TC’nin silahlı güçlerine de ikramda bulunduğuna kendileri defalarca şahit olmuşlardı. Ayrıca TC güçleri, çok iyi biliyorlardı ki bu insanların silahlı ve örgütlü böyle bir güce karşı koyup, onları köylerine veya evlerine almama gibi bir imkanları da yoktu. Oysa ki PKK ile ilişkileri olmuş, köylerine veya evlerine PKK’liler gelmiş diye TC güçlerinin bu şekilde hışmına ve zulmüne maruz kalan bölge halkı, bazı alanlarda TC’nin silahlı güçleriyle PKK’lilerin anlaşmalı bir şekilde yan yana yaşadıklarını çok iyi biliyordu. Çünkü bir dönem bölgenin bazı yerlerinde bazı karakollar veya askeri birlikler, kendi sorumluluk alanlarında eylem yapmamaları için PKK’nin o alandaki birimleriyle ilişki kurup anlaşıyorlardı. Bu ilişki ve karşılıklı anlaşma gereği birçok karakol ve askeri birliğin bulunduğu köylere, askerlerin gözleri önünde PKK’lilerin giriş çıkış yaptığına ve barındığına bölge halkı tanıklık etmişti.

TC, bölge halkına olan yabancılığından, halkı tanımadığından ve güvenmediğinden dolayı, bölge insanlarının hepsini suçlu ve düşman gören bir tutum içine giriyor ve bu doğrultuda halka acımasızca baskı ve dayatmalarda bulunuyordu. Bu şekilde TC, bilerek veya bilmeyerek bu zulüm ve baskı politikalarıyla, PKK’nin taktik ve stratejilerini daha kolay ve hızlı bir şekilde hayata geçirmesine yardımcı oluyordu. TC’nin bu yanlış uygulamalarını bilen ve bunlardan istifade etmeyi amaçlayan PKK, tarafsızlığıyla bilinen veya kendisini desteklemeyen birçok köy ve aileye taktik icabı açıktan giderek, TC’nin bu insanlara baskı yapmasının ortamını bilinçlice hazırlıyordu. Bu taktik uygulamalarıyla binlerce insanın TC tarafından yakalanıp baskı ve işkence görmesini sağlıyor, böylece Kürdistan’da TC ile halk arasındaki çelişkiyi ve düşmanlığı derinleştirmeyi amaçlıyor ve bunda başarılı da oluyordu.

Şu bir gerçektir ki, PKK’yi bugünlere getiren, böylesine hızlı ve kısa bir süre içinde gelişip, büyüyüp, güçlenmesini sağlayan PKK’nin kendi marifeti, başarısı, doğru ideolojisi, stratejisi, taktik ve politikaları veya hareket tarzı değildir. Tam aksine TC’nin bölge halkı nezdindeki gayr-ı meşruluğu ve zulme dayalı yanlış politikaları, PKK’nin bu şekilde güçlenmesini ve gelişmesini sağladı. PKK’nin o dönemde bölgede alternatifinin olmaması, halkın başka bir tercih ve seçeneğinin bulunmaması, TC’nin yanlış uygulamaları ve baskılarıyla birleşince, bütün bu yanlış strateji ve taktiklerine rağmen PKK’nin layık olmadığı ve hak etmediği bir şekilde büyüyüp gelişmesi için uygun ortam ve şartlar sağlanmış oldu.


[ Geri Dön ]


Paylaş

 Yukarı git 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol