Anasayfa İletişim K.D.HİZBULLAH Konuk Defteri Ankete Katıl

ANA MENÜ

HS İLMİYE

SON DAKİKA

EŞREFTEN ESFELE

VAN ŞEHİDLERİ

ŞEHİDLER ALBÜMÜ

SİTE ANKETİ

K.D.HİZBULLAH

AZİZ ŞEHİDLER

SON DAKİKA

TAKVİM

HÜSEYNİ SEVDA


Zillet Bizden Uzaktir | Hizbullah | Hüseyni Sevdam - Haberler | Hizbullahi Hareketin Şehidleri

tc ve pkk tarafindan bilincli olarak saklanan bir gercek

TC VE PKK TARAFINDAN BİLİNÇLİ OLARAK SAKLANAN BİR GERÇEK


1992 yılından sonra, yani Hizbullah-PKK çatışma sürecinin başlamasıyla gelişen olaylar neticesinde, bölgede güç dengeleri sarsıldı ve yeni bir durum ortaya çıktı. Bugüne kadar hem TC ve hem de PKK, bu yeni durum ve gelişmelerden ne şekilde, müspet veya menfi yönden etkilendikleri hususunda bilerek suskun kalıyorlar. Bu çatışmalardan ve çatışmalar sonrası oluşan ortamdan kimin nasıl ve ne derece zarar veya fayda gördüğünü itiraf etmeyip gerçekleri saklıyorlar. TC, 1992 sonrası dönemde kazandığı ve elde ettiği başarılarının, Hizbullah-PKK çatışma sürecinin başlaması neticesinde bölgede oluşan yeni ortam ve şartlardan kaynaklandığı gerçeğini açıklamıyor ve bilinmesini istemiyor. Aynı şekilde, PKK’de içine düştüğü kötü durumun nedeninin Hizbullah ile yaşadığı çatışmadan kaynaklandığı gerçeğini açıklamıyor ve bilinmesini istemiyor. Çünkü her ikisi de bu gerçeğin açıklanması durumunda bugüne kadar halka ve mensuplarına söyledikleri yalanlarının ortaya çıkacağından ve gerçeğin anlaşılacağından korkuyorlar.

TC, bu savaşı kaybetmek üzereyken PKK’nin beyinsizliği sonucu Hizbullah’a dayattığı savaşın kendisine sağladığı avantajlar ve imkanlar sayesinde böyle bir başarıyı elde etti. Ancak TC, Hizbullah-PKK çatışması sırtından kazandığı bu başarıyı, bugüne kadar sürekli kendisinin özgücüyle kazanılmış bir zafermiş gibi kamuoyuna ilan etti. Sanki daha önce aynı bölgede kötü durumda olan ve hiçbir başarı gösteremeyen kendi silahlı güçleri değilmiş gibi, bu gelişmeyi kendi silahlı güçlerinin başarısı olarak sahiplendi. TC’nin siyasi ve askeri yetkilileri ve polis müdürleri konuyla ilgili her ağızlarını açtıklarında, 1992 sonrasında silahlı güçlerinin nasıl zafer kazandıklarını, nasıl tekrar bölgede hakimiyet sağladıklarını, terörün kökünü nasıl kurutup zararsız ve marjinal hale getirdiklerini ballandırarak anlatmayı sürdürmektedirler. Aklı başında bir insan çıkıp; nasıl oldu da “Verelim kurtulalım” dediğiniz, hiçbir etkinlik gösteremediğiniz, zayıf ve başarısız durumdan bugünkü başarılı duruma geldiniz? diye sormamaktadır.

Aynı şekilde PKK’de, 1992 sonrasında Hizbullah ile girdiği çatışma neticesinde bu kötü duruma düştüğünü itiraf etmek istemiyor. Çünkü, bugüne kadar halka ve tabanına, TC’den ve ona bağlı kontra ve çetelerden aldığı darbeler neticesinde bu kötü duruma düştüğü şeklindeki yalanının ortaya çıkmasından korkuyor. Bu yalanlarının ortaya çıkmaması için bu durumu bilerek gizliyor. Bu gerçeği herkesten çok daha iyi bilen PKK, yaşanan olayları ve bu olaylardan dolayı başına gelenleri doğru tahlil edip değerlendirmeye tabi tuttuktan sonra, kamuoyunun karşısına çıkıp mertçe ve onurluca; bu başarının TC’ye ait olmadığını, kendi taktik ve stratejik hataları sonucu Hizbullah ile girdiği çatışmada başarı gösteremediğinden zayıf duruma düştüğünü, bu çatışma neticesinde bölgede etkinliğinin kırıldığını, yeni ortam ve şartların oluştuğunu, TC’nin bu durumu fırsat bilip kendi lehine kullandığını, TC’nin kendi başarısı olarak gösterdiği bu durumun gerçek anlamda TC’nin başarısı olmadığını itiraf edip bu gerçekleri açıklaması gerekirken, hesabına gelmediği için bilerek bunları gizlemeye devam ediyor. Halen deve kuşu misali başını kuma sokarak gerçekleri görmek veya duymak istemiyor. Bu iki yüzlü ve basit tutumuyla, kendisi dışında Kürdistan’da bir başka gücün olmadığı şeklindeki yalanlarına tabanını inandırmaya çalışıyor.

Bugüne kadar bu konuda sözde gözlemci, uzman, tahlilci, yazar ve yorumcu sıfatıyla yazı yazan, konuşan ve TV programları yapan insanların bir kısmı, TC veya PKK’ye bağlı kişiler olduklarından ve bunların yalan bilgi ve haberleriyle beslendiklerinden, bazıları korktuklarından ve bazıları da bu konuda yeterince bilgi sahibi olmadıklarından dolayı bu gerçeği gündeme getirmemiş ve ele almamışlardır. Böylece bugüne kadar kimse bu konuyu tartışmamış, irdelememiş, üzerinde durmamış ve dolayısıyla bu gerçeğin anlaşılması ve açığa çıkması bu şekilde engellenmiştir.

[ Geri Dön ]


Paylaş

 Yukarı git 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol