Anasayfa İletişim K.D.HİZBULLAH Konuk Defteri Ankete Katıl

ANA MENÜ

HS İLMİYE

SON DAKİKA

EŞREFTEN ESFELE

VAN ŞEHİDLERİ

ŞEHİDLER ALBÜMÜ

SİTE ANKETİ

K.D.HİZBULLAH

AZİZ ŞEHİDLER

SON DAKİKA

TAKVİM

HÜSEYNİ SEVDA


Zillet Bizden Uzaktir | Hizbullah | Hüseyni Sevdam - Haberler | Hizbullahi Hareketin Şehidleri

nifak grubunun pkk ile gorusup anlasmasi

NİFAK GRUBUNUN PKK İLE GÖRÜŞÜP ANLAŞMASI


 Tarihin her dönemindeki nifak hareketleri, fitneci, komplocu, dedikoducu, iki yüzlü, kaypak, yalancı, fırsatçı, menfaatçı, egoist vb. birçok ortak özelliğe sahip olmuşlardır. Müslümanlara zarar vermek ve şeytani amaçlarına ulaşmak için bu özelliklerinin yanında, akla gelebilecek her türlü hile ve desiseye başvurmaktan da geri kalmamışlardır. Tarihteki nifak hareketlerinin amel ve uygulamalarında gördüğümüz özelliklerin aynısını veya benzerini bu nifak grubunun pratiğinde de görmekteyiz. Münafıkların karakteri ve münafık kişiliklerin belirgin özelliği olan can, mal ve ölüm korkusu ile dünyalarını garantiye alma telaşının aynısı bu grupta da kendisini göstermektedir. Bu grup, Cemaatın PKK ile çatıştığı dönemde PKK’nin kendilerini de Cemaatten bilip saldıracağı ve onlara darbe vuracağı telaş ve endişesiyle TC’nin kontrolüne girmekle yetinmemiş, aynı zamanda PKK ile görüşüp anlaşmaya varmış. Kendilerini emniyete alıp bu çatışmadan zarar görmemek ve saldırıya uğramamak için ve en önemlisi de Cemaate karşı ortak mücadele ve düşmanlık temelinde PKK ile anlaştıkları bu grubun kendi elemanlarının itiraflarıyla belgelenen bir diğer önemli husustur.

Bu grubun söz, eylem, tavır ve uygulamaları ile PKK’nin açıklamaları ve tutumu her ne kadar böyle bir görüşme ve işbirliğinin olduğunu gösteriyorduysa da, belli bir müddete kadar bunu ispatlama ve belgeleme imkanına sahip değildik. Ancak bu grubun Cemaate sığınan veya yakalanıp sorgulanan elemanlarının itiraflarıyla bu durum net bir şekilde açıklığa kavuştu. Bu grubun sorgulanan elemanları, bu grubu temsilen PKK ile ilişki kurup görüşmeye giden şahıs ve bu görüşmeye arabuluculuk eden PKK ile irtibatlı şahıs hakkında şüpheye yer bırakmayacak şekilde net bilgiler verdiler. Bunun üzerine hem nifak grubundan PKK ile görüşmeye giden şahıs ve hem de PKK ile görüşmede arabuluculuk yapan şahıs Cemaat tarafından yakalanıp sorgulandılar. Böylece bu olay ve bu görüşmenin detayları hakkında önemli bilgiler elde edildi. Kısaca, yaptıkları bu görüşme ve anlaşma gereği bu münafıklar, PKK kendilerine yanlışlıkla saldırıda bulunmasın diye kendi elemanlarının isim listesini PKK’ye vermiş, PKK’ye karşı düşmanlık yapmayacaklarını ve Hizbullah’ı desteklemeyeceklerini taahhüt etmiş, bildikleri Cemaat mensuplarının bilgilerini PKK’ye vermiş ve buna karşılık olarak PKK de kendilerine saldırmayacağını ve Cemaate karşı kendilerine destek vereceğini kabul etmiş. Bu görüşme ile ilgili detaylara girmiyor ve burada bu kadarını zikretmekle yetiniyoruz. Batman ve Garzan mıntıkalarında gelişen bu ilişki ve anlaşmanın detayı ve bu işte rol alan şahısların kimlikleriyle ilgili eğer ihtiyaç olursa ileride daha detaylı açıklama yapabiliriz.

İzzet ve onuru Müslümanların yanında yer alarak elde edeceklerine, mülhid ve zalimlerle aynı safta yer alarak zilleti tercih ettiler. PKK, bu nifak grubunun içine düştüğü zillet ve Cemaate karşı olan düşmanlığını iyi kullanıp azami derecede istifade etmeye çalıştı. Bu işbirlikçi tavır ve tutumlarından dolayı PKK, bu münafıkları destekleyen ve öven, Cemaatı ise kötüleyen ve töhmet altında bırakan açıklamalar yaptı. Bu konuyla ilgili PKK’nin yanın organlarında değişik yazı ve haberler yayınlandı. Ancak içine düştükleri zillet ve takip ettikleri politikaya rağmen yine de PKK tarafından aşağılanmaktan kurtulamadılar. Yaranmak istedikleri PKK ve onun başı Apo; “Bu çocuklarla arasıra görüşüyoruz” şeklinde alaycı, küçümseyici ve aşağılayıcı bir üslupla bu ilişkilerini deşifre etti.

Eğer gerçekten Allah korkusu taşısaydılar ve samimi olsaydılar en azından düşmanlık yapmamaları gerekirdi. Düşünce ve bakış farklılığını gerekçe gösterip yardımda bulunmayabilir ve sessiz kalabilirlerdi. Zaten değil onlardan, Cemaat hiç kimseden yardım istememiş ve kimseyi böyle bir tercihe veya yardıma zorlamamıştı. Bunların fiili olarak Cemaatın yanında yer almaları olayların seyrini ve maddi sonuçlarını hiçbir şekilde etkilemeyecekti. Kendilerinden beklenen sadece İslami bir duyarlılık ve Müslümanca bir tavırdı. Ancak bunu yapmayıp düşmanlık yapmaları, İslam düşmanlarıyla anlaşıp aynı safta yer alarak Cemaate saldırmaları ve Müslümanların kanını dökmelerini haklı gösterecek hiçbir İslami dayanakları yoktu. Ortaya çıkan bütün bu bilgi ve belgelerden sonra bu grup hakkında hüsnü niyette bulunmak, İslami dayanak ve ölçülere uygun hareket etmelerini beklemek saflık olup abesle iştigaldir.

[ Geri Dön ]



Paylaş

 Yukarı git 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol